Gençlerbirliği
Ankara'da konuk ettiği Trabzonspor'u elinden kaçırdı.
Hem de öyle
böyle değil...
Daha oyunun
28. dakikasında savunmanın önemli oyuncularından birini kırmızı kartla
kaybetmesine rağmen...
Öncelikle şu
tespiti yapalım...
Bu bordo
mavili takımın bizim bildiğimiz sert esen Karadeniz Fırtınası Trabzonspor ile
ilgisi yok...
Bu takımın
ülkemizde futbolla biraz ilgilenen hemen herkesin bildiği Ersun Yanal'ın ülke
futboluna kattığı takımın tamamının oyunu iki yönlü, savunmada sert
oynamasıyla da alakası yok.
İşte
Gençlerbirliği böyle bir takımla oynadı...
Uğur Çiftçi
oyunun henüz 28. dakikasında kırmızı kartla oyun dışı kalıp, takımını eksik
bırakmasaydı 3 puan almak işten bile olmayacaktı.
Bu dakikadan
sonra ev sahibi kırmızı beyazlılar, bir süre iyice savunmaya çekilip, rakibini
ceza alanı önünde karşıladı.
Ancak,
rakibinin yetersizliğini anladığı andan itibaren de etkili pozisyonlar üretmeye
başladı.
69. dakikada
Serdar Gürler ile geliştirdiği atakta ise gole çok yaklaştı...
Serdar'ın
ceza alanına gönderdiği topta Durica ters bir kafa vuruşuyla topu kendi
kalesine yönlendirdi... Bu dakikada şans Trabzonspor'dan yana idi... Top üst
direğe çarpıp kornere çıktı.
Son saniyelerde kaleci Onur'un kendini siper edip gole izin vermediği pozisyonda da misafir takımın evine 1 puanla dönmesini sağladı.
Son saniyelerde kaleci Onur'un kendini siper edip gole izin vermediği pozisyonda da misafir takımın evine 1 puanla dönmesini sağladı.
Bir de şunu
söylemekte yarar var...
Teknik
adamların çalıştırdıkları takımlarda bir takım yeniliklere imza atma istekleri
elbette makul karşılanabilir...
Ancak Ümit Özat'ın, öyle ya da böyle oturmuş
bir takım görüntüsünde olan Gençlerbirliği'nde yapmaya çalıştıklarını henüz
oyuncuları anlayabilmiş değil... Böyle sert geçişler zarar da verebilir...
Son cümle
kaptana...
Gerçekten
görevini layıkıyla yapıyor.Zaten o nedenle de, kırmızı siyahlılar, lider Başakşehir ile birlikte ligin en az gol yiyen (8 gol) iki takımından biri.
Yorumlar
Yorum Gönder