1920 yılında, küçücük, hiçbir alt yapısı olmayan bozkırın ortasında, nüfusu
ancak binlerle ifade edilen bir kasaba iken çağdaş Türkiye'nin temellerini atan, bugün
beş milyona yaklaşan nüfusuyla bir mucizenin gerçekleşmesini sağlayan bir kent
olmuştur Ankara...
Ankara, bir yandan büyür gelişirken, kurumları, kuruluşları ve spor kulüpleri de örnek
yapılanmaları ile genç cumhuriyetin en önemli değerleri olmuştur...
O nedenledir ki...
Ankara'nın hiçbir kurumu "diğer yandan", "öte yandan" değildir, olamaz...
İşte bu kentin kulüplerinden Ankaragücü hakkındaki hiçbir gelişme de bu sebeple,
kesinlikle "bu arada" şeklinde başlayan haberlerde geçiştirilemez...
Ankaragücü, 100 yılı aşkın tarihiyle tüm Türkiye'ye mal olmuş bu ülkenin çok önemli
bir değeridir...
Ankaragücü, televizyonlardaki futbol programlarında "günün diğer sonuçları" bölümünde
geçiştirilebilecek bir kulüp değildir.
Coşkulu onbinlerce taraftarıyla gözardı edilebilecek bir oluşum da değildir.
Ancak gelin görün ki, başkentin sarı lacivertli kulübü son yıllardaki yanlış yönetimler nedeniyle
adeta bir oyuncak haline gelmiştir...
İhtiraslı ve sadece kendi çıkarlarını düşünen yöneticiler yüzünden Ankaragücü bir çıkmaza
girmiştir.
Çıkış yolu da Ankaragücü'nün tarihinde yatmaktadır...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda etkin rol oynayan, İstanbul'dan Anadolu'ya geçerek, cumhuriyet
ordusuna silah yapan kurucularının ruhunda yaşamaktadır çıkış yolu...
Ankaragücü, gerçek Ankaragüçlülerin ve ateşli taraftarının işbirliği ile bugün düştüğü karanlıktan
kurtulmayı başaracaktır ve layık olduğu değeri görecektir.
Yorumlar
Yorum Gönder